HALALEN TAYYİBEN

“HELAL VE TAYYİB” İLAHİ BEYANI ANLAMAK !..

Sayısız nimetler veren Allah’a (cc) hamd, O’ nun Resulü’ne (s.a.v) aline ve ashabına salat ve selam olsun…

Geride bıraktığımız milenyumun son asırlarına baktığımız zaman, yakın tarih büyük değişimler diye bize birçok hadiseler anlattı. Neticede görüldü ki, bütün bu inkilapların insan hayatında, gıda ve ihtiyaç maddelerinde, insan saadet ve selametini oluşturmakta hiçte “Helal ve Sağlıklı” bir hamle değeri taşımadığı bugün bütün dünya insanlığı ve özellikle İslam ümmeti tarafından fark edilmiş bulunmaktadır.

Sanayi Çağı gibi yeni bir isme medar olan Makine ve Teknolojik gelişme, şehirlerin yerini değiştirmiş, insanların kıyafet ve münasebet şekillerini etkilemiş, günlük hayatının ve özellikle yiyecek içecek maddelerinin içeriğini helal, temiz ve geleneksel olmaktan çıkarmış, bu değişimleri ile insanın mutluluğunda, düşünce ve beden yapısında, müsbet yönde bir inkilaba medar olamamıştır. Bilakis insanı kendi icad ettiği makinanın, teknolojinin tutsağı haline getirmiştir. Hakk’ı ve helali değil, kuvveti ve parayı yüceltme yanlışını  daha da ileri bir noktaya götürmüştür.

İnsanlık ‘Yaradılış Sırrı’nı yeniden aramaya koyulmuştur. Bu sırrı arayışta İslam ümmeti yüzyıldır unuttuğu ve imani bir meselesi olan “Helal Yaşam Sistemi”ni ve onun olmazsa olmazı olan “Helal Lokma”yı bulma mücadelesini artık  gerçekleştirmeye niyet etmiş gözükmektedir. Ümmet olarak bu mücadelemizi verirken mutlaka “Halalen Tayyiban” ilkesinin önemini anlamalıyız. Birinci baskısı ile Müslüman tüketici ve üreticiler için hazırladığım bu kitabın, bu ilahi beyanı anlamamız ve uygulamamızda bir rehber olacağını ümit etmekteyim.

“Ey insanlar! Yeryüzündeki bütün nimetlerimden helal olmak, tayyib olmak şartıyla yeyin. Fakat şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size belli bir düşmandır.” (Bakara Suresi, Ayet 168)

Bütün dünyaya ibretle bakıldığı zaman açıkça görülen hakikat odur ki; yeni milenyumda dünya gerçek ‘İnkilab-ı Kebir’e hazırlanıyor. Bu inkilab, inşaallah materyalizmin, emperyalizmin ve sömürünün değil, maneviyatçılığın, imanın, helal lokmanın  inkilabı olacaktır.

İnsanlık, öze ve esasa yönelmektedir.Bu yönelişte “Halalen ve Tayyiban” ilahi beyanını birkez daha hatırlatmak istedim.

“Ey Rabbimiz ümmet olarak lütfedeceğin her türlü yardıma muhtacız.”

Cenab-ı Hak kusurlarımızı lütfu ile bağışlasın. Hakkı hak bilip, doğru yolda yürümeyi, batılı batıl bilip, ondan kaçınmayı nasip buyursun. Her türlü haram ve şüpheli lokmadan ve işlerden cümlemizi muhafaza eylesin.

Allah(cc) yar ve yardımcımız olsun.

Dr. Müh. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER

2020 İstanbul


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll Up